سورة
الشمس بسم
الله الرحمن
الرحيم
467- Şems Suresi
أنا عمرو بن
زرارة أنا
إسماعيل عن
عبد العزيز بن
صهيب عن أنس
بن مالك قال
كان معاذ بن
جبل يؤم قومه
فدخل حرام وهو
يريد أن يسقي
نخله فدخل المسجد
ليصلي مع
القوم فلما
رأى معاذا طول
تجوز في صلاته
ولحق بنخله
ليسقيه فقال
إنه لمنافق
يعجل من
الصلاة من أجل
نخيله فجاء
حرام إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم ومعاذ
عنده فقال يا
نبي الله أردت
أن أسقي نخلي
فدخلت المسجد
لأصلي مع
القوم فلما
طول معاذ تجوزت
في صلاتي
ولحقت بنخلي
أسقيه فزعم
أني منافق
فأقبل نبي
الله صلى الله
عليه وسلم على
معاذ فقال
أفتان أنت لا
تطول بهم اقرأ
بسبح اسم ربك
الأعلى
والشمس
وضحاها
ونحوها
[-: 11610 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
Muaz b. Cebel kavmine imamlık yapıyordu. Ağaçlarını sulamak isteyen Haram halkla
beraber namaz kılmak için mescide girdi. Muaz'ın namazı uzattığını görünce de
tek başına namaz kılıp ağaçlarını sulamak için gitti. Muaz onun için: "Bu
kişi münafıktır. Bir ağaççık için namazı acele kılıyor" deyince Haram
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Bu sırada Muaz da
oradaydı. Haram, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e: "Ey Allah'ın
Resulü! Ağaçlarımı sulamak istiyordum. insanlarla namaz kılmak için mescide
girdim, Muaz namazı uzatınca tek başıma namazımı -kılıp ağaçlarımı sulamak için
gittim. Bu sebeple Muaz benim münafık olduğumu iddia etti" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Muaz'a dönerek: "Sen insanları
(itneye düşürmek mi istiyorsun? Namazı uzatma! A'la, Şems, Duha ve buna benzer
sureleri oku" buyurdu.
Tuhfe: 1010
Bu Hadisi Kütüb-i
Sitte sahiplerinden Sadece Nesai rivayet etmiştir. Ve Ahmed, Müsned (11985).
أنا محمد بن
رافع وهارون
بن إسحاق عن
عبدة عن هشام
عن أبيه عن
عبد الله بن
زمعة قال سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يذكر
الناقة التي
عقرها قال إذ
انبعث أشقاها
فقال انبعث
لها رجل عارم
عزيز منيع في
رهطه مثل أبي
زمعة
[-: 11611 :-] Abdullah b. Zem'a der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in deveyi ve onu boğazlayanı
zikredip: "En azgınları ileri atıldığında" (Şems12) bu kişi, kavmi
içinde kimsenin dokunamadığı güçlü ve kuvvetli birisiydi. Bu kimse Ebu
Zem'agibiydi" buyurdu.
Tuhfe: 5294
9121'de tahrici
geçmişti.
سورة
الليل بسم
الله الرحمن
الرحيم
468- Leyl Suresi
أنا أحمد بن
سليمان نا
مسكين بن بكير
عن شعبة عن
مغيرة عن
إبراهيم عن
علقمة قال
قدمنا الشام
فدخلت مسجد
دمشق على أبي
الدرداء فقال
كيف يقرأ عبد
الله والليل
إذا يغشى
والنهار إذا
تجلى والذكر
والأنثى قال هكذا
كان يقرؤها
عبد الله قال
أبو الدرداء
سمعتها هكذا
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم
[-: 11612 :-] Alkame der ki: Şam'a
gelip Dımaşk mescidine gelip Ebu'd-Derda'nın yanına girdim. Ebu'd-Derda:
"Abdullah (b. Mes'ud): ''Kasem olsun bürürken o geceye ve açıldığı zaman o
gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ... '' (Leyl1, 2, 3) suresini
nasılokuyordu?!' diye sorunca: "Abdullah bunu senin okuduğun gibi
okuyordu" dedim. Ebu'd-Derda: "Bu sureyi Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in böyle okuduğunu duydum" dedi.
Tuhfe: 10956
8241'de tahrici
geçmişti.
نا علي بن حجر
أنا إسماعيل
عن داود وأنا
الحسن بن قزعة
أنا مسلمة بن
علقمة عن داود
عن عامر أن
علقمة بن قيس
قال قدمت الشام
فلقيت أبا
الدرداء فقال
من أين أنت
قال من أهل
العراق قال من
أيهم قلت من
أهل الكوفة قال
فتقرأ على
قراءة بن أم
عبد قلت نعم
قال اقرأ على
والليل إذا
يغشى فقرأت
عليه والليل
إذا يغشى
والنهار إذا
تجلى والذكر
والأنثى قال
سمعتها هكذا
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم واللفظ
للحسن
[-: 11613 :-] Alkame b. Kays der ki:
Şam'a gelip Ebu'd•Derda'yl buldum, ba,na: "Sen nerelisin?" diye
sorunca: "Irak halkındanım" dedim. Ebu'dDerda: "Irak'ın
neresinden?" diye sorunca ise: "Kufe halkındanım" dedim. Bana:
"Bana İbn-i Ümmü Abd'ın okuduğu gibi (Kur'an) okur musun?" deyince, ben:
"Evet" dedim. Ebu'd-Derda: "Bana; ''Kasem olsun bürürken o
geceye ... '' suresini oku deyince, ben: ''Kasem olsun bürürken o geceye ve
açıldığı zaman o gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ... '' (Leyll, 2,
3) ayetlerini okudum," Ebu'd-Derda: "Bu sureyi Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in böyle okuduğunu duydum" dedi.
Lafız Hasan'a aittir,
Tuhfe: 10955
8241'de tahrici
geçmişti.